Uyuşturucu kullananların bir çoğu bağımlı olduğunu kabul etmiyor. Oysa uzmanlar madde bağımlılığının ömür boyu sürdüğünü söylüyor. Hiçbiri maddeyi vücuduna ilk aldığında bağımlı olabileceğini ya da bir gün tüm yaşamını o madde etrafında sürdüreceğini düşünmedi. Güçlü iradelerine istedikleri zaman söz geçirip “hayır istemiyorum” diyebileceklerini sanıyorlardı.
Oysa uzmanlar, “Ben bağımlı değilim” düşüncesinin büyük bir tehlike yarattığını, hastaneye yatan uyuşturucu müptelalarının bile kendilerini bağımlı olarak kabul etmediklerini söylüyor. Peki bağımlının, uyuşturucudan tamamen kurtulup, yepyeni bir hayata adım atabilmesi mümkün mü? Doktorların ‘hasta’ olarak tanımladığı madde kullanıcılarının, bağımlılıktan kurtulma ve bir daha hiç başlamama oranı Türkiye genelinde bir hayli düşük.
EN İYİSİ HİÇ BAŞLAMAMAK
UZMANLAR bir kez bağımlı olan kişinin maddeyi bıraktıktan sonra aradan uzun yıllar geçse de yeniden başlama tehlikesi altında bulunduğuna dikkat çekiyor. Kişinin bağımlılıktan kurtulma yolu ise önce bağımlı olduğunu kabul etmesi, ardından tedaviyi istemesi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Musa Tosun, tedavi olan kişinin yeniden uyuşturucuya başlamamasının nadir rastlanılan bir durum olduğunu vurguluyor.
“Bağımlılık bir defa oluştuğunda ömür boyu süren bir süreçtir” diyen Tosun şu bilgileri veriyor: “Bağımlılığı tifo gibi düşünemezsiniz. Defalarca geri dönüş yaşarlar. Bir kişi bağımlı oldu mu o maddeyi bıraksa bile ömür boyu bağımlı olduğunu kabul etmeli ve ondan uzak durmalı. Kullandığı anda yeniden bağımlılık ortaya çıkar. Bağımlılığın en iyi tedavisi hiç madde kullanmamaktır. Tedaviden sonra yeniden başladıysa hiç karamsarlığa kapılmamalı. Bu durum, madde bağımlılığın tabiatında var. Hastalara nüks önleme programları uygularız. Tedavi olduktan sonra belli aralıklarla takibe alınır ve terapi programlarına katılır.”
Bağımlılığı ortaya çıkaran genetik özelliklerin bulunduğunu, bazı kişilerin doğuştan yatkın olabileceğini belirten Tosun, nedenlerini şöyle açıklıyor: “Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası oluşan sebepler bunu belirliyor. Bir çocuğun anne babası alkol kullanıyorsa, onun alkol bağımlısı olması ihtimali diğerlerinden daha fazladır. Bu doğum öncesi bir sebep. Ya da eroin bağımlısı bir anne hamileyken eroini kullanmaya devam ettiği için çocuk doğduğunda bağımlı olabiliyor. Annenin kanındaki eroin çocuğa da geçtiği için daha doğmadan bağımlı olabiliyor.
Doğduğunda eğer tebdir alınmazsa, 7-8 saat sonra eroin krizi başlıyor ve bebek ölebiliyor. Böyle bir örneğe öğrencilerimden biri tanık oldu. Böyle durumlar her an karşımıza çıkabilir. Bebeğe de büyüklerde uygulanan yöntemle ilaçlarla eroin tedavisi yapılıyor.”
20 GÜNDE TABURCU İMKANI
PEKİ bağımlılar nasıl tedavi ediliyor? Hastaneye yatan bağımlıların vücudu, kullanılan maddenin etkilerinden 3-5 süren detoks denilen dönemde arındırılıyor. Bu süre, kullanılan maddenin vücutta yarattığı etkiye göre değişiyor. Gelen eroin krizlerinde ise sakinleştirici ilaçlar ve serum veriliyor. Hasta, terapiler de dahil 15-20 günü boyunca hastanede kaldıktan sonra taburcu ediliyor. Ancak asıl sorun bundan sonra başlıyor. Önemli olan bağımlının hastaneden çıktıktan sonra aynı ortamlara dönmesini engellenmek. Bunun için doktor aileyle sürekli irtibat halinde oluyor. Kişi beş yıl süreyle herhangi bir madde kullanmadığında bırakmış sayılıyor. Ama her zaman yeniden başlama tehlikesinin bulunduğu da vurgulanıyor.
>> Bağımlılığın Önlenmesi Yöntemleri
>> Genç Bir Kızın Kaleminden Uyuşturucu
>> Uyuşturucu Bağımlıları Nasıl Tanınır?
>> Uyuşturucu Bağımlılığından Korunma
>> Alkol Sigara Uyuşturucu Bağımlılığı Hakkında Herşey
>> Uyuşturucu Bağımlılığı ve Aile
Yorum Yaz