(En az) 65 ülke sigara içimine çeşitli sınırlamalar getirmiştir. Dünya üzerinde bilinen ilk uygulama 1993 yılında ABD’nin Kaliforniya eyaletinde başlamıştır. Hollanda ve İrlanda’da 1 Ocak 2004, Fransa’da 1 Şubat 2007, İngiltere’de 1 Mayıs 2007, Almanya’da 1 Ocak 2008, İspanya’da 1 Ocak 2006, Norveç’te 1 Haziran 2004, İsveç’te 1 Mayıs 2005 ve Kosova’da 1 Mart 2011 tarihinde kapalı yerlerde sigara içilmesi yasaklanmıştır.
Türkiye’de sigara tüketimine ilişkin ilk yasal kısıtlama, 26 Kasım 1996 tarih ve 22829 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun ile öngörülmüştür. Bu Kanun ile sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin zararlarının anlatılması ve tüketiminin önlenmesine ilişkin tanıtım, vb. uygulamalar gündelik hayatta yer bulmaya başlamıştır. Milyonlarca insanın kullandığı sigarada bulunan ölümcül zehirler aslında onun heryerde yasaklanmasını gerektirmekteyken hala yasaklamayan ülkelerde bulunmaktadır. Bakın o sigarada hangi zehirler var!
SİGARADAKİ ZEHİRLER :
Aseton (Boya sökücü), Nikotin (Böcek öldürücü), Metanol (Roket yakıtı), Karbon monoksit (Otomobillerin egzozlarından çıkan zehirli gaz), Piren (Kanser yapıcı madde), Dibenzakridin (Kanser yapıcı madde), Hidrojen siyanür (Gaz odalarında insan öldürmek için kullanılır.), Amonyak (Temizlik maddesi), Toluidin (Kanser yapıcı madde), Dretan (Kanser yapıcı madde), Toluen (Endüstride çözücü olarak kullanılır.), Arsenik (Fare zehiri), Bütan (Çakmak gazı), DDT (Haşarat öldürücü), Fenol,
Sigaranın filtresinde:
Naftalin, Kadmiyum (Akü yapımında kullanılan madde), Polonyum-210 (Kanser yapıcı madde).
Sigarada bunların dışında daha 4000 kadar zehir olduğu söyleniyor. Ancak inatla içmeye devam..
Sigaranın En Ölümcül Zehirleri;
Karbon monoksit: Karbon monoksit son derece zehirli bir gazdır. Gözle görülmez, kokmaz ve tadı yoktur. Fakat fazlası öldürücüdür. Arabaların egzos gazının içinde de çok miktarda bulunur. Karbon monoksit kana girdiği zaman, oksijenin yerini alır ve vücudun oksijen kaynağı kesilmiş olur. Karbon monoksit aynı zamanda gece görüşünü ve tepki süresini azaltır. Nikotinle beraber alındığında kalp hastalıklarına neden olur.
Nikotin: Tütün bitkisinde doğal olarak bulunur ve çok güçlü bir uyuşturucudur. Kokain ve Morfin kadar bağımlılık yapar. Nikotin direkt olarak beyin ve kaslara etki eder. Nikotin kan basıncını arttırır, kalbin daha çok çalışmasını sağlar, kan damarlarını gerginleştirir, vücut ısısını düşürür, ülserin gelişmesine yardımcı olur, midedeki salgıları etkisiz hale getirir. Nikotin Devlet kontrolünde satılır.
Katran: Kanserojen (kanser yapici) bir maddedir. Katran, sigara içenlerin parmaklarını, dişlerini ve ciğerlerini boyayan, sarı-kahverengi, yapışkan ve zehirli maddeye verilen addır. Yapısında kanser yapıcı bir çok madde bulunur.. Sigarada 16 mg. dan fazla katran bulundurulması yasaktır.Katran, akciğer kanseri, anfizem ve kronik bronsite neden olur.
Hidrojen Siyanür, Amonyak, Formaldehid: Sigarada bulunan bu maddeler, akciğerleri temizleyen küçük tüylere (cilia) zarar verir. Ciğerlerin temizleme mekanizması durunca, zehirler ciğerde ve solunum yollarında birikir, enfeksiyon ve hastalıklara neden olur. Amonyak aynı zamanda temizlik maddelerinde bulunur. Formaldehid ise morglarda, ölü insanların organlarını korumak amacıyla kullanılır.
Metaller: Sigarada yaklaşık 76 farklı metal bulunmuştur. Örn: arsenik, kadmiyum ve nikel.
Radyoaktif Maddeler: Sigarada bulunan radyoaktif maddeler kanser yapıcı maddelerdir. En çok bulunan radyoaktif maddeler; polonyum – 210 ve potasyum – 40’dır.
SİGARANIN BAŞLICA ZARARLARI:
1.KALP VE KAN DOLAŞIMI HASTALIKLARI
· Kalp Krizi, · Damar Tıkanması, · Gangren,
SİGARA ve TÜTÜN
Sigara içmek kardiyovasküler ölümlerin yaklaşık üçte birinin nedenini oluşturur. Sigara bırakılmasının yeri KKH’nın (koroner kalp hastalığı) hem primer, hem sekonder önlenmesinde çok büyüktür: Miyokard infarktüsünden sonra sigara içmeye devam edenler ani ölüm bakımından yüksek risk altındadır. Sigara içenlerde sessiz iskemi oranı da yüksektir. Birlikte hiperkolesterolomi, hipertansiyon, diabet olan hastalarda risk katlanarak artmaktadır. Özellikle ülkemizde sigara KKH için en önemli risk faktörlerinden biri olmaya devam etmektedir.
Bu nedenle her yaşta sigaranın zararı konusunda toplumun eğitilmesi gerekir. Bu eğitim okullarda, medya aracılığıyla ve bizzat her hekimin hastasına vereceği eğitim ile olabilir. Hastanelerde, çalışma yerlerinde, ulaşım araçlarında ve kapalı yerlerde sigara yasağı getirilmelidir. Sigara vergisinin arttırılması da makuldur. Sigara reklamlarının yasaklanması yoluna gidilmelidir. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği yaparak orta öğretimde sigara içmenin zararlarına ilişkin derslerin konulması da sağlanmalıdır.
Miyokard infarktüsü geçirmiş hastaların büyük bir kısmının, hastaneden çıktıktan sonra da sigara içmeye devam etmesi acı bir gerçektir. Bu bakımdan Mİ’lü hasta daha koroner bakım ünitesinde yatarken ve her türlü telkine açıkken, doktorun hastayı sigaranın zararları konusunda eğitmeye başlaması gereklidir. “Sigara zararlıdır-içme” demek yerine tıbbi deliller ve bilimsel açıklamalarla hasta ikna edilmelidir.
Bu arada sigaranın azaltılması değil, tamamen bırakılması gerektiği vurgulanmalı, tek bir sigaranın bile 10-15 dakikalık bir süre içinde hasta damarda spazm yaparak, pıhtıya yol açabileceği ve hayati tehlike oluşturabileceği anlatılmalıdır. Hekimler sigara konusunda toplum sağlığı eğitimine, bekleme salonlarında eğitici malzeme bulundurarak, sigara içmenin risklerini anlatmak ve sigarayı terketmek usullerini açıklamakla katkıda bulunabilirler.
2.SOLUNUM YOLLARI HASTALIKLARI
. Bronşit, . Amfizem, . Akciğer ve solunum yollarında sürekli enfeksiyon sonucu tahribat, . Astım,
Sigara Dumanının Solunum Yolu Hastalıkları Üzerine Etkisi:
Çocukların, anne ve babalarının içtikleri sigaranın dumanına maruz kalması, birçok hastalığın ölüm oranı arttırmaktadır. Bu etki çocuk daha anne karnında iken başlamaktadır. Gebe kadının sigara içmesi düşük oranını, doğumsal anomali riskini, geç fetal (anne karnındaki bebekte) ve yeni doğan ölüm hızını arttırır. Nikotin damarlarda daralma yaparak plasenta kan akımını azaltır, karbon monoksit de fetal (anne karnındaki bebekte) hemoglobini bağlar ve sonuç olarak anne karnındaki doğmamış bebeğin kilo alımı etkilenir ve bebek düşük doğum ağırlıklı olarak doğar. Bununla birlikte, anneleri doğum öncesi dönemde sigara içen çocukların akıl ve kas yapısı gelişimlerinin de geri olduğu bildirilmiştir.
Anneleri sigara içen çocuklarda akut solunum yolu hastalıkları sıklığı artmaktadır. Bu etki süt çocukluğu döneminde en fazladır. Anneleri sigara içen çocukların, yaşamın ilk bir yılı içinde (özellikle 6-9 aylık dönemde) daha fazla sıklıkla bronşit ve pnömoni oldukları belirlenmiştir.
Çocukluk Solunum Problemleri: Annesi ya da babası sigara içen çocuklar 6 kat daha fazla solunum yolu hastalıklarıyla karşılaşma riski taşır. (Soğuk algınlığı, kulak iltihapları, bronşit, bademcik problemleri, astım ve zatürre ki bazen ölüme bile yol açabilir.
Amfizem ( Hava birikimi): Bu hastalığın yol açtığı ölümlerin %85’i sigara yüzünden olur. (Akciğerlerdeki alveoller zamanla esnekliğini kaybeder. İlerleyen safhalarda, yoğun bir biçimde solunum zorluğu olur ve hasta solunum makinasına bağlanmak zorunda kalır.)
3.KANSER
Akciğer kanseri: Dünya sağlık örgütü istatistiklerine göre dünya ülkelerinin birçoğunda en çok rastlanan ve en çok ölüme yol açan nedenler arasında ilk sırayı akciğer kanseri alıyor. Son 40 yılda yüzde 250 oranında artış gösteren akciğer kanserine sadece Türkiye’de her yıl 30-40 bin kişide akciğer kanseri görülüyor.
Bir başka araştırmaya göre akciğer kanserinin yüzde 85’i, kronik bronşit’in yüzde 75’i, kalp hastalıklarının yüzde 25’i sigaradan kaynaklanıyor. Uzmanlar, 100 bin kişilik nüfusta hiç sigara içmeyenlerin akciğer kanserine yakalanma oranının yüzde 0.1-0.2, günde bir paket içenlerde yüzde 44, 1-2 paket içenlerde 58, günde 2 paket ya da daha fazla içenlerde 72 olduğuna dikkat çekiyor.
Prostat Kanseri: Sigara içmek bütün bu tarz kanser türlerinin %40’ının nedenidir.
Göğüs Kanseri: Sigara içen kadınlar içmeyenlere göre %75 daha fazla göğüs kanserine yakalanma riski taşır.
Rahim Kanseri: Sigara içen kadınlar içmeyenlere göre 4 kat daha fazla rahim kanserine yakalanma riski taşır.
Boğaz Kanseri: Boğaz kanseri vakalarının %80’ine sigara yol açar.
Mide Kanseri: Sigara içenlerin mide veya bağırsak kanserine yakalanma riski içmeyenlere göre 2 kat daha fazladır.
Karaciğer Kanseri: Karaciğer kanseri vakalarının % 80’i sigara yüzünden olur.
Gırtlak Kanseri: Günde 25 tane sigara içiyorsanız 30 kat daha fazla gırtlak kanserine yakalanma riski taşırsınız. Bu da ilk başlarda konuşma zorluğu ilerleyen safhalarda tamamen konuşamamaya sebebiyet verir.
Ağız Kanseri: Ağız kanseri vakalarının tamamına sigara yol açar.
Yemek Borusu Kanseri: Bu kanserden ölenlerin hemen hemen hepsi sigara içtikleri için ölmüşlerdir.
4.DİĞER ZARARLARI
Erkeklerde iktidarsızlık ve Kısırlık: Çiftlerden sadece birinin sigara içmesi çocuk olmaması riskini 3 kat arttırır. Testisler ve cinsel organlarda iktidarsızlık, ereksiyonda azalma, döllenme yetersizliği, kalıtımsal bozukluklar meydana gelir.
Ülser: Mide ve yemek borusunda kanama, ülser ve kanser oluşumu fazlalaşır.
Kadınlarda erken menopoz ve kısırlık: Sigara içen kadınlarda beklenenden 5-10 yıl daha erken menopoz görülür. Bu da kemiklerin erkenden incelmesine ve de erimesine neden olur.
Beyinde felç: Felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer) görülür. Her nefeste 50 bin hücrenin ölümüne sebep olur.
Prematüre doğum / düşük tehlikesi: Günde sadece 5 tane sigara içen hamile bir kadının erken doğum yapması ya da oldukça küçük ve de sağlıksız bir bebek doğurma riski inanılmaz boyutlardadır. Anne ve baba mirası olarak; Sigara içen babaların, çocuklarında kanseri önleyen gen yok olmaktadır. Hamileliğinde sigara içen hanımların bebekleri %10-15 eksik kilolu doğdukları gibi zeka eksiklikleri de görülür.
Cildin erken yaşlanması (Erken Yaşlanma): Düzenli bir şekilde sigara içilmesi, deri yapısını bozar, kırışıklıklara yol açar.
Tat ve koku alma duyularında zayıflama.
Sosyal soyutlanma.
Sırt ve Bel Ağrısı: Sigara içmek, belle ilgili hastalıkların tedavisini engelleyen yegâne faktörlerden biridir. Bunun yanında normal insanlarda da zaman zaman şiddetli sırt ve bel ağrılarına yol açabilir. Bunun nedeni, sigara içen kişilerde vücudun, omurilikteki disklere çok zayıf miktarda oksijen göndermesidir.
İlaca Karşı Bağışıklık: Sigara içenler belli bir ilacın etkili olması için çok daha büyük dozlarda o ilacı kullanmak zorunda kalır.
Kulak Enfeksiyonları: Sigara içenlerin çocuklarının orta kulak iltihabı hastalığına yakalanma riskleri daha çok olur.
Dişleriniz: Kirli ve pis görünümlü olmakla beraber, dişeti hastalıkları baş gösterir.
Sigara kullanmanın parasal maliyeti: Hergün sigaraya iki dolar ödeyen bir insan yılda 720, on yılda 7200, elli yılda 36 000 doları yakmış olur.
Yorum Yaz