Böyle tuhaf ve inanılmaz hayat hikayelerini çok severim ama özellikle araştırmadığımdan bunun gibi pek çoklarını da kaçırdığıma, duymadığıma adım gibi eminim.. Ki zaten bu hikayeyi de komşumuz sayesinde, şans eseri ayak üstü bir muhabbet sırasında duydum ve ilk başta şaka yaptığını sandım. Sonra birde baktık, meğer gerçekmiş! Gerçekten Türkiye’de doğup, türlü zorluklar çeken ve sonrasında ABD’de bir tütün devine dönüşen bir isim gelmiş geçmiş aramızdan.. Çok çok zaman önce..
Türkiye’de Musa Eskenazi, ABD’de Morris Schinasi
Adı Musa Eskenazi. 1855 yılında Osmanlı imparatorluğu zamanında, Manisa sınırları içinde doğmuş bir Yahudi vatandaşımız.
Fakir bir ailenin son, dördüncü çocuğu. Maddi durumlarının kötü olmasından ötürü ilk olarak Yahudi mezarlığında bekçilik yaparak iş hayatına atılmak zorunda kalmış, sonrasında okur yazar olmadığından mezarlıktan kovulmuş.
Yanlış tahmin etmiyorsam, mezarlıkta bekçilik yaparken yaşı daha en fazla 13 – 14 imiş. Tabi Osmanlı imparatorluğunda okuma yazma oranı da çok düşük olduğundan doğal olarak okuma yazması da henüz yoktu. Kovulması gerçekten doğru bir karar olmuş..
Sonrasında, tütün sanayisinde çalışmaya başlamış ve gelecekte onu zengin edecek olan bir yola ilk adımını atmış.
Tam bu sıralarda difteri hastalığına yakalanmış ve Manisa’da tedavisini görüp iyileştikten sonra kardeşi ile birlikte bir gemiye binerek Mısır’a (iskenderiye’ye) gitmiş. Mısır’da bir süre gemi yükleme işleri de yapan Musa Eskenazi, Garafolla isimli bir Yunan tütün tüccarı ile tanışıp onun yanında çırak olarak çalışmaya başlamış.
Artık tütün işlerinde iyice uzmanlaşan Musa Eskenazi, 30 yaşına geldiğinde Garafolla’nın ona verdiği 25 bin dolar borç para ile Amerika Birleşik Devletlerine göç etmiş.
İşte tam bu aşamada adını Musa Eskenazi yerine Moris Schinasi olarak değiştirmiş.
Adı neden Moris bilmiyorum ama soyadının onu küçükken tedavi eden Manisa’lı doktor Şinasi beyden geldiği söyleniyor.
Sonrasında bu Schinasi soyadı, kardeşi Salamon ile birlikte kurduğu sigara fabrikasına veriliyor; Schinasi Brothers Company..
Tütünler ucuza Osmanlı’dan geliyor, ABD’de pahalı pahalı satılıyor. İki kardeş burada milyon dolarlar kazanıyor, devleşiyor ve son aşamada fabrikalarını bugün hala faaliyette olan American Tobacco Company’e satarak iş dünyasından çekiliyorlar.
1855 yılında doğan Moris Şinasi, 1923 yılında ABD’de vefat ediyor, külleri ise Manisa’da, onun servetinden bağışladığı paralarla kurulan Moris Şinasi Çocuk Kliniği ve Hizmet Binasının duvarında şu notla muhafaza ediliyor; “Moris Şinasi’nin doğduğu şehre hediyesidir.”
Fakat yaptığım araştırmalarda öğrendiğim şu; o hastane 2018 senesinde kapatılmış. Artık hizmet vermiyormuş. Çünkü hastane binası çok yaşlı olduğundan, depreme dayanıklılığı olmadığından kapatılmak zorunda kalmış.
Yani kendisi artık yok, karısı yok, çocuğu yok, fabrikası satıldı, hastanesi kapatıldı.. Koca bir hayat, tarih oldu.
Onun mirasını yaşatabilen tek yer var, o da seneler önce kurduğu Morris Schinasi vakfı ve vakfın Türkiye’deki temsilcileri..
Vakıf düzenli olarak yıllarca hastane için maddi kaynak sağlamış, hastalara şifa olunmasını sağlamış. Türkiye’deki temsilcilerde hastanenin kapatılmasından sonra ABD’deki vakıftan 2 milyon tl maddi kaynak getirerek şuan hala faaliyette olan Merkezefendi Devlet Hastanesi Morris Şinasi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinin kurulmasını sağlamışlar.
Ayrıca artık eskiyen ve emekliye ayrılan hastanenin yerine yenisinin yapılabilmesi içinde çalışmalarına devam ediyorlarmış.
Ne diyelim, Allah razı olsun..
Bu arada yabancı kaynaklarda Morris Schinasi’nin kızı Altina’nın da Salvador Dali ile çalıştığı ve halen dahi popüler olan HarleQuin gözlük çerçevelerini icat ettiği yönünde bilgiler var. Hatta Altina adında bir belgeselle de hayatı filmleştirilmiş. Yani armut dalının dibine düşmüş..
Eğer konuyla alakalı notlar veya benzer hikayeler biliyorsanız yorum olarak yazabilirsiniz.
Yorum Yaz