Saçtan yapılmış, bir su deposuydu. Evin inşa edildiği günlerde takılmış ve yirmibeş yılı aşkın süredir çürümemişti. Fakat, o yalnızlık çekilmiyordu. Koskoca çatının içinde tek başına olması yetmiyormuş gibi, bir de gün ışığından mahrum bulunması,onu bunaltıyordu.
Su deposu, takıldığının ikinci senesinde yalnızlığını kısmen de olsa gidermenin yolunu bulmuş ve kendisine bağlanan boruya:”Ucundaki musluğa rica et”, demişti. “Evin içinde neler olup bittiğini, arada bir bize aktarıversin.”Deponun bu teklifi zor da olsa kabul edilmiş ve musluktan aldığı haberler, onun karanlık dünyasını aydınlatmaya başlamıştı. Artık depo, bazen suyunun neden birkaç saat içinde tükendiğini çok iyi biliyordu. Bunlardan ilki Kurban Bayramına rastlamıştı.
Ev, tepeden tırnağa temizlenmiş ve kesilen hayvan için bol su gerektiğinden, depoyu kısa sürede boşaltmıştı. Üç ay sonra musluktan, ev sahibinin düğün yapacağı haberini aldı. Ve düğün günü tıka basa dolu olduğu halde, gelen kalabalığa ancak iki saat dayanabildi.
Depo, bu tür günlerde elinden geldiği kadar idareli olmaya çalışıyor ve suyunu azar azar gönderiyordu. Böyle yaptığında, tekrar suyla dolana kadar huzurlu kaldığını fark etmişti. Su deposu, çatıdaki dördüncü senesinde, musluktan sevinçli bir haber daha aldı. Evde artık üç kişiye hizmet edilecekti. Sahiplerinin nurtopu gibi bir erkek çocukları dünyaya gelmiş ve O’na dedesinin ismi verilmişti: Mehmet…
Birkaç gün sonra musluktan:”Mehmet’i yıkıyorlar”, müjdesini duyduğunda, sevinci daha da arttı. Onun ilk banyosu için büyük bir titizlik göstermeli ve suyunun en berrak kısmını göndermeliydi. Depo, daha sonraki günlerde de, onun bezleri için aynı titizliği gösterdi ve Mehmet’in büyümesini adım adım soruşturdu. Musluktan aldığı haberlerle saçlarının uzamasını, emeklemesini, yürümeye başlamasını ve okula gitmesini hayalinde canlandırarak kendisini avutuyor ve Mehmet’i görmüş gibi oluyordu.Yıllar böylece akıp gitti. Su deposu yaşlanmış, Mehmet ise yağız bir delikanlı olup askere gitmişti. Depo, sanki ilk defa yalnızlık çekiyor ve ona kavuşmak için, suyunun her damlasıyla dua ediyordu.
Mehmet’in dönmesi ayları aldı. Ve günün birinde su, her zamankinden fazla kullanılmaya başlandı. Evdeki faaliyet, yaşlı deponun gözünden kaçmamıştı. Sebebini musluğa sorduğunda, yirmi yıl önceki gibi:”Mehmet’i yıkıyorlar!..” cevabını aldı.” Doğu sınırında askerlik yaparken, vatan hainlerinin şehit ettiği Mehmet’i yıkıyorlar.”
Yorum Yaz