Köhne bir yük katarı gibi ayak parmaklarımızı ezerek önümüz sıra geçen bu yorgun asır, bizim asrımız değildi. Korkarım, tozu dumana katarak pürtelaş gelen yenisi de, o imanla beklediğimiz ahengin asrı olmayacak. Raylar üstünde alelade bir tımarhane bu… tıklım tıkış vagonlarında ...

Anlamalıydım ben üzüldüğümde kılını kıpırdatmamandan, sadece işin düştüğünde aramandan. “N’aber, nasılsın” lafının arkasına “Bir görüşelim mi?” ekleyememenden, anlamalıydım sevgisizliğini. Ben, seni görmek için sınırlarımı zorlarken, senin umursamamandan, alaycı konuşmalarından, ya da senden vazgeçerim diye korkup önüme bir parça yem atmandan anlamalıydım. ...

ilk yarı bitti: Hayat:1… Ben:0…. Ama belliydi böyle olacağı. Nicedir başlamıştı belirtiler: Yolda çocuklar Amca şu topu atı versene diye seslendiklerinde kuşkulanmıştım ilkin… Sonra saçlarımdaki beyaz teller tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü… ...

Günler var ki beni aramadın,yazmadın. Senden gelecek bir mektubu bekledim boşuna. Önceleri içim umutla dolu, postacının kapımı çalmasını bekledim. Satırlarınla aydınlanmasını bekledim bu karanlığın.Saatler saatleri, günler günleri kovaladı. Git gide büyüdü verdiğin yalnızlık, yüreğim kahırla doldu. Ümit etmenin mutlu heyecanları ...

Halife Bağdat’ta sarayının balkonunda otururken baş vezirinin büyük bir heyecanla koşarak geldiğini görür. Hemen yanına gelmesini ister, merak eder bu heyecanın nedenini. Vezir ellerine yapışıyor, ağlamaklı bir sesle -Yalvarıyorum, bana izin ver, hemen şehirden gideyim. ...

Zamanla anlıyor insan: 3-4 güne sıkışmış bir tatilden öte bir şey bayram … Hayata rasgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır. Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan … Görmenin nasıl bir bayram ...

Aynı sokakta oturuyorduk… Her gün bir kızla geliyordu. Adı esrarengizdi… Herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi. Fakat kimse gerçeği bilmezdi… ...