Güneş battıktan sonra büyücü, kentin dışında dolaşmaya çıkmış, ıssız yollarda dolaşırken bir ağlama sesi duymuş. Çevresine bakınmış ama kimseyi görememiş. Ağlama sesi biraz daha yükselince, “Kim var orada?!” diye bağırmış. Sesin sahilden geldiğini anlayınca deniz kıyısına inmiş, orada yıldızların solgun ışığı altında yatan olağanüstü güzellikte deniz kızı bulmuş.
Deniz kızı, ‘Sen o sarı sokakta oturan büyücü değil misin?!’ deyince, “Evet, o benim” demiş, “Birşey mi istiyorsun?!”. Bunun üzerine denizkızı, sevdiği gence kavuşabilmesi için bir ‘aşk iksiri’ hazırlasın diye yalvarmış büyücüye.
‘Sana bir inci kolye veririm eğer bu iksiri hazırlarsan’ demiş, ‘O kadar uzun kolye olur ki, sekiz defa boynuna dolayabilirsin’. Büyücü teklifi kabul etmiş. Koşarak evine gitmiş, hemen iksiri hazırlamış, onu küçük şişeye koymuş. Gece yarısı sahile dönüp orada kendisini bekleyen deniz kızına iksiri vermiş.
Denizkızı ‘Yarın gece buraya gel ödülünü almaya’ demiş. Ertesi gece aynı yere gitmiş büyücü. Oturup beklemeye başlamış. Biraz sonra denizkızı gülerek gelmiş, ağır bir inci kolyeyi büyücünün önüne bırakmış. Deniz kızının kollarında, saçları dalgaların etkisiyle suda yüzen çok yakışıklı bir ölü denizci varmış, denizkızı denizcinin cesedini göğsüne bastırıp bir çocuk gibi sallıyormuş.
Büyücü kendini lanetleyerek ağlarken denizkızı, sevdiği denizciyle birlikte dalgaların arasında kaybolmuş.
Herman Hesse Sözün özü:”İnsan sevdiğini öldürür.”
Yorum Yaz