Mary Cassatt, 22 Mayıs 1844 (1844-1926) Pittsburgh’de, Amerikalı bir bankerin kızı olarak dünyaya geldi. Babasının nasihatlerinin aksine Mary, Pennsylvania güzel sanatlar akademisinde eğitimini görüp, Avrupa’ya seyahat etti ve sonunda Paris’e yerleşti. 1868’den itibaren, salon sergisinde ve New York’ta resimlerini sergiledi. Gustave Courbet (1819-1877) gibi Fransız ressamlardan etkilenerek realist stilde çalışmaya başladı.
Bu noktada, sanatçı imkansızı başardı. Çalışmaları, isteksiz Edgar Degas’ı (1834-1917) cezbetti ve Degas, onun empresyonistlere katılmasını teklif etti. Cassatt grupla beraber, 1879’dan itibaren sergilere katılmaya başladı ve muhteşem, çığır açıcı gravürler üretmeye devam etti. Erkek sanatçı dolu bir Paris’te kendi başına bir şeyler yapmaya çalışan Cassat Degas’dan etkilenerek yaptığı resimler sayesinde kadınların toplum içerisinde statüsünü değiştirmeye çalışmış ve hakikaten başarılı olmuştur.
Şöyle ki;
Resimlerinde sergilediği figürler güçlü ve ortamı domine eden kişiliklerdir, toplumdan kolayca sıyrılabilen tiplerdir. Yani çoğu ressamın yapmaya çalıştığı gibi, resimlerine bol bol kendi kişiliğini katmıştır.
Degas’ın resimlerinde, zamanın kadın-erkek figürleri yansıtılırken (pasif kadın, aktif erkek baabında), Cassatt resimlerinde tam tersini yaratmaya çalışmıştır, bir anlamda o kadar ilham aldığı Degas’ı domine etmeye calışmıştır. Genel olarak tüm sanat hayatı boyunca eserleri yüksek fiyatla alıcı bulmuş amerikalı kadın ressam, sonunda o da kendine şatodan bozma bir malikhane alarak oraya yerleşmiştir..
>> Eserlerinden bir kaçını görmek için tıklayın..
Yorum Yaz